Slotter

Bazı oyunlar var ya… ekranı açar açmaz “tamam” diyorsun. Halloween onlardan. Baktım, karanlık fonda balkabağı, mezarlık, uçan şapkalar… Dedim bu

Şimdi kabul edelim… hepimizin içinde bir yerlerde o çılgın hayal vardır: “Bankayı soysam da şöyle rahat etsem…” Ama gerçek hayatta

Bak şimdi… bazen böyle karmaşık efektler, hikayeler falan aramazsın. Düz, net, kazanç odaklı bir şey istersin. İşte o zaman devreye

Bazen oyunlar da çikolata gibidir. Rengarenk, tatlı tatlı göz kırparlar. Sonra bir ısırırsın, içinden karamel patlar. İşte Sweet Powernudge tam

Bir oyun hem tarihi hissettirsin, hem de parmaklarını heyecandan titretsin istiyorsan… işte sana Wisdom of Athena 1000. Slotter’da görünce dedim

Dostum şöyle bir düşün. Gökyüzünde parlayan yıldızlar, büyülü bir prenses, pembe mor ışıklar… kulağa masal gibi geliyor değil mi? Ama

Bazen bir oyun açarsın, ekran bir parlaklaşır. Sonra gözlerin o sembollere takılır. Tamam dersin, “bugün iş var.” İşte Great Rhino

Sugar Rush şu ismi duyunca bile yüzünde bir gülümseme beliriyor değil mi? Tam böyle çocukluğun pamuk şekeri gibi. Ama sakın

Wild West Gold ah be kardeşim, bu ismi ilk duyduğumda dedim ki: “Tamam, Clint Eastwood modu açık, dön bakalım makaraları.”

The Dog House Megaways… bak şimdi dostum, bu oyunun adını ilk duyduğumda dedim ki: “Yine sevimli köpekli bir şey çıkacak,